Mutluluk Projesi kitabımı okuyan bir arkadaşım “Kıskançlıktan bahsetmişsin. Biliyor musun bende o duygu hiçbir zaman olmadı. Kimseyi kıskanmadım, kıskanacağımı da sanmıyorum,” dedi. Arkadaşım belki doğru söylüyordu, belki de o güne kadar yaşadıklarının, hissettiklerinin farkında değildi. Onun duygularını tam anlamıyla bilemezdim ama kendimi biliyordum.
Kıskançlık, hayatımızda eksiklikler olduğuna inanmamız düşüncesinden kaynaklanır. Özellikle yaşam şartlarından ve ruh hallerinden memnun olmayan insanların deneyimlediği zor bir duygudur, mutsuz eder, yaşam kalitesini düşürür. Özgüven eksikliği, kaybetme korkusu, kendini başkalarıyla karşılaştırma, hırs, rekabet, aşağılık duygusu, kendini sevmemek ve olduğu gibi kabul edememek gibi düşünce kalıpları aracılığıyla tetiklenebilir. Kıskanan insan hayatın bir şekilde ona haksızlık ettiğine, buna karşılık başkalarını fazlasıyla ödüllendirdiğine inanabilir. Onun için kendisinden daima daha güzeli, zengini, genci, başarılısı ve sağlıklısı olacaktır.
Kıskançlık duygusu, o anda hangi düşünceye inandığımızın farkına varmamızı sağlayacak muhteşem bir rehberdir. Duygularımız aracılığıyla hangi olumsuz düşünceye inandığımızı keşfedebiliriz.
Kıskançlığın en etkili panzehiri kıskançlığa neden olan düşüncelerin farkına varmak, yüzleşmek ve sorgulamaktır. Byron Katie’nin dört soru ve tersine çevirmelerden oluşan sorgulama yöntemi bu konuda etkili olabilir.
Yazımın devamını yogadergisi.com’da okuyabilirsiniz.